Van Haber
Özgün ve tarafsız haberin adresi

Kürtler Kürtçe’nin Geleceğini Tartışıyor

151

Günlük hayatta kullanımı gittikçe azalan Kürtçe’nin geleceği Diyarbakır’da düzenlenen bir çalıştayda masaya yatırıldı. Değişik meslek gruplarını temsilcileri bir araya gelerek, Kürtçe’nin önündeki engelleri ve geleceğini tartıştı.

Kürtçe’nin yok olmasının önüne geçilmesi amacıyla Diyarbakır’da kurulan Dil ve Kültür Ağı üyeleri, bu kez dillerinin geleceğini tartışmaya açtı. Toplantıya değişik meslek gruplarına mensup 300’e yakın kişi katıldı.Açış konuşmalarının ardından meslek grupları kendi aralarında gruplara ayrılarak kendi arasında tartışmaya başladı. İletişim, hukuk, akademi, kültür, sanat, ekonomi, edebiyat, yayıncılık gibi başlıklara ayrılan gruplar, Kürtçe ile ilgili sorunları ve çözüm önerilerini tartıştı. Gün boyu süren tartışmaların ardından hazırlanan raporlar, katılımcılara okundu.

Toplantıya katılanlar sorunları ve çözüm önerilerini VOA Türkçe ’ye değerlendirdi. Hukukçular grubunda tartışmalar katılan aynı zamanda yazar olan Avukat Sedat Yurtdaş, toplantıya gençlerin de ilgi göstermesini umut vadettiği görüşünde. Yurtdaş, “Dilin kullanılması önündeki fiili, ekonomik, kültürel engellerin hepsinin konuşulmasının ve bir çözüm yolunun bulunması gerektiği konusunda çok çeşitli tartışmalar öteden beri vardır. Bu dönemde bu kadar çok sayıda insanın bir araya gelerek, kendi diliyle konuşması, çözüm araması aslında çok önemli bir aşamadır. Toplum olarak, Kürtler olarak tek başına siyaset olmayan bir alanda ne kadar önemli değerli bir ihtiyacın altını çizdikleri görülüyor” dedi.

Vatandaş, Kürtçe’nin korunabilmesi için yapılması gerekenleri ”Kürtçe’nin bütün lehçelerini koruyarak gelişmesi için hem eğitim hem pazar hem iletişim dili olması gerekiyor yoksa kaybedecek. Buraya katılanların gençliklerini de dikkate alarak şunu söyleyebiliriz, belli bir yaşın üstündekiler Kürtçeye ilgi göstermiyor. Toplumun genç nesilleri de bu dili ilgi gösteriyor ama bir dilin dünya dil ailesinde karşılığını bulması için mutlaka önündeki engellerin kaldırılması lazım. Bunların AKP iktidarının geçmişte yaptığı gibi şekli kaldırılması değil hukuken ve fiilen önünde bir engel kalmayacak şekilde kaldırılması lazım. Sanırım bu tartışmalar, konuşmalar bu konuda nasıl bir yol haritası çıkarılacağını, nasıl bir çözüm olacağını, çözüm önerileri konusunda sorulara cevap bulacaktır. Ama sonuçta Kürtler’in diline sahip çıkması konuşturması ve geliştirmesi lazım ve bu kaçınılmazdır. Kürt dili önündeki engellerin nasıl kaldırılacağı yasal, anayasal açıdan hangi engeller var, varsa uluslararası sözleşmelerde çekincelerin kaldırılması yönünde nasıl adımlar atılması gerektiği yönünde somut çalışmaları yapmak, buna yönelik önerilerde bulunmak lazım” şeklinde sıraladı.

Tartışmaya katılan kesimlerden biri de gazetecilerdi. İletişim başlığı altında tartışan gazetecilerin vardığı sonucu Gazeteci Murat Bayram anlattı. Kürtçe’nin sosyal medyadaki kullanımına dikkat çeken Bayram, “Habercilik artık sadece geleneksel yollarla değil sosyal medyada yapılıyor. Bunun Kürtçe’ye nasıl adapte edileceği üzerine tartışma yaptık, Kürt okurun, izleyicinin hangi platformlarda olduğunu araştırdık. Kürt çocuklarını sıklıkla telefon uygulamalarına baktıklarını tespit ettik. Kürt medyasında, Kürt haberciliğinde bu yönde bir fakirlik, bir içerik eksikliği olduğunu tespit ettik. Bu yönde çalışmaların olması gerektiğini vurguladık” diye konuştu.

Bayram’a göre Kürtçe’nin yaşadığı sorunlar ve çözümleri şöyle; ”Kürt medyasında özellikle eğitim dili olmadığı için kendi aralarında dil standartları yok. Bu da farklı medya organlarında farklı üslupla karşılaşmak anlamına geliyor. Medya organlarının dillerinin hem daha kolay ve anlaşılır yapılması, hem de daha birbirine yaklaştırılması gerekiyor. Bu konuda bir karar aldık. Sosyal medyada Kürtçe’nin çok az yer aldığını tespit ettik. Kürtçe’nin daha ilgi çekici bir şekilde, görsel ve işitsel hem materyaller kullanılarak sosyal medyada yer alması gerektiğini önerdik. Bu konuda çalışmalar yapılması gerekiyor. Yapılan tespitlerden biri Kürt medya organlarının çoğunda sadece sosyal medya editörlüğü yapan bir çalışanın olmadığıdır, bu konuda çalışmalar yapılmalı. Sadece sosyal medyada içerik üreten çalışanlar onları Kürtçe içerik üreten çalışan sayısının diğerlerinden daha fazla olması gerekiyor. İçeriklerin daha fazla zenginleştirilmesi lazım.”

Akademisyenler grubunda tartışmalara katılan Dr. Cuma Çiçek ise Kürtçe’nin kuşaklar arasında aktarılmadığını savundu. Çiçek, “Bir dilim kuşaklar arası aktarımı kesinti oluyorsa o dilin yok olma riski var. Bizim en çok altını çizdiğimiz husus buydu. Kürtçe artık çocukların dili değil çocukların dili olmaktan çıkan bir dil. Yaşlıların dili olmaya başladı. Kürtler’in önem vermesi gereken temel mesele kuşaklararası dil aktarımının kesintiye uğrayan aktarımının yeniden kurulması. Kürtç’enin yaşamasına dair bir arzu ya da irade varsa Kürtçe’nin ölümüne dair bir kötü niyet yoksa Quebec ve Katalan deneyimi bize şunu gösteriyor kâğıt üstünde simetrik bir sistem kursanız, iki dile eşit statü verseniz bile uzun süre baskı altında kalmış bir dil, baskın dil karşısında ayakta kalamıyor” şeklinde konuştu.

Çiçek, Kürtçe’nin kullanımının gittikçe azaldığına dikkat çekerek, “Çok dillilik sistemine geçilmesi lazım. Anadili önceleyen birçok dillilik sistemine geçilmesi gerekiyor. Bunun asgari şartları anadilde eğitim, kamu hizmetlerinin çok dilli verilmesi gibi adımlarla başlıyor. Kurmanci da can çekişiyor. Kurmanci’nin geleceğini belirleyen temel gösterge kuşaklararası dil aktarımıdır. 50 yaş üstü Kürtler’e bakalım, 30-50 yaş arası Kürtler’e, 15-30 arası Kürtler’e bakalım ve dilin grafiğini çıkaralım. Dilin yukarıdan aşağı doğru geldiğini göreceksiniz. Bu grafiğe baktığımızda Kürtçe artık yeni kuşakların dili olmaktan çıkıyor. Buna bir müdahale olmazsa bunu gideceği nokta bellidir. Kürtler’in devasa kaynakları var. Kurumları gazeteleri, medyaları, kültür kurumları, politik kurumlar var. Bu kurumların En azından gündelik hayatta Kürtçe’yi önceleyen bir pozisyon alması lazım. Sokakta Kürtçe’nin prestijini artırıcı işler yapması lazım. Sadece yoksulların dili değil, zenginin de dili olmalı. Toplum içerisinde Kürtçe’nin statüsünü yükseltecek, prestijini arttırıcı işler yapılmalı. Kürtçe şu anda toplum içinde prestiji en düşük olan bir dil” dedi.

DİĞER HABERLER
maksibet giriş maksibet film hd izle film izle film hd izle şutbet giriş şutbet oslobet giriş oslobet betmoris giriş betmoris elexusbet giriş favorislot elexusbet giriş