KP Kastamonu Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü, hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Akit’in, “Kumar masasında yakalandı, muhabirlerimize saldırdı” iddiasına yanıt verererek “Benim kumar oynamadığımı herkes bilir. Bunların arkasında kimler vardır, kim kiminledir onu bilemiyorum ama bir yerde bir şeyler vardır” dedi.
Şerife Bacı Öğretmenevi’nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Köylü, “Akşam bazı olaylar oldu burada. Yukarıda bizim bir odamız var. Gelen misafirlerimizi ağırladığımız, zaman zaman birlikte oturduğumuz özel bir oda. Gece geç saatlerde saat 00.00’yi biraz geçmişti herhalde. Buralarda 3 kişinin dolaştığını söylediler, biz de önemsemedik tabii. Daha sonra 00.00’ı biraz geçerken kapıdan içeri kapıyı sert bir şekilde açıp içeri 3 kişi girdi. Birinin elinde mikrofon, birinin elinde kamera ve ‘Biz size baskına geldik. Burada kumar oynuyorsunuz, kumarı bastık’, bu şekilde başladılar. Kendilerine burada kumar falan oynanmadığını ama buranın özel bir oda olduğunu, buraya kimsenin paldır küldür giremeyeceğini söyledim. ‘Kameraya alıyoruz’ diyerek sağı solu çekmeye başladılar. Bu arada çıkın dışarı dedik, çıkmadılar. Odada bulunan 9 kişiydik, bunları dışarı çıkarın dedik, çıkaramadılar. Polis geldi dışarı çıkardı” dedi.
“BENİM KUMAR OYNAMADIĞIMI HERKES BİLİR”
Şahısların çıkartılmasının ardından kumar oynadığı yönünde haberler yayıldığını söyleyen Köylü, “Ondan sonra sağda solda ‘Hakkı Köylü, İl Başkanı, Milli Eğitim Müdürü kumar oynuyorlardı. Biz kumar oynarken bunları bastık’ diye söylediler. Öğretmenevinde kumar oynanmadığını hepiniz bilirsiniz. Benim kumar oynamadığımı da herkes bilir. Hatta benim olduğum, benim gördüğüm yerde de kimse kumar oynamamıştır bugüne kadar. Saygısından oynamamıştır, ben kimseyi zorlamam. Bununla da yetinmemişler, bizi dövdüler diyorlar. Arkasından bugün de basında sağda solda yazmışlar ‘Hakkı Köylü Kıbrıs’ta da kumar oynadığı, çok kumar borcu var, kumar borcunun bir kısmını eski belediye başkanı kapattı’ şeklinde de yazmışlar. Nasıl bu kadar ahlaksızca olabiliyor insanlar onu da anlamıyorum. Allah’tan hiç Kıbrıs’a gitmedim. Hiçbir yerde kaydım yoktur. Hatta İstanbul’daki bazı profesör arkadaşlarımız, Kıbrıs’taki üniversitede ders veren hocalarımız benim de konferans vermemi istediler fakat gitmek kısmet olmadı. Gitseymişim demek ki daha kolay söyleyeceklermiş bunu. Daha henüz Kıbrıs’a gitmedim. Kumar falan da oynamadım. Bunu herkes bilir” diye konuştu.
“EŞKIYA GİBİ ADAMLARMIŞ”
Bir gazetenin muhabirinin danışmanı ile telefonla görüştüğünü anlatan Köylü, “Sayın Davutoğlu bir konuşmasında ‘Hakkı Köylü soruşturma komisyonu başkanıyken bakanlardan 3 tanesinin Yüce Divan’a gidebileceğini, 1 tanesinin gitmemesi gerektiğini söyledi’ diye bir söz söylemiş bir yerde. Bunun için benden cevap istiyorlar. Ben bunlara bir cevap vermedim. Ben kime nerede ne cevap vereceğimi kendim kararlaştırırım diye düşündüm. İyi ki bunlara bu cevabı vermemişim. Eşkıya gibi adamlarmış. Bazı soytarıların ortaya çıkıp benim hakkımda dedikodu yayması beni hiç küçültmez, benim itibarımı da zedelemez. Çünkü benim itibarımın ne olduğunu Kastamonu bilir, sizler de bilirsiniz, Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes de bilir. Sağcısı solcusu, iktidarı muhalefeti, hepsi benim nasıl insan olduğumu bilirler. Karakterimi de bilirler. Bizim partide muhalefete sorun, aynı şeyi söylerler” şeklinde konuştu.
Şahıslar hakkında şikâyetçi olacak
Cumhuriyet savcısına giderek şikayetçi olacağını ve tazminat davası açacağını vurgulayan Köylü, şöyle konuştu:
“Bazı gazeteler, bazı internet siteleri değişik şeyler yazmışlar. Mesela Hakkı Köylü ve İl Başkanını kumar masasında yakaladık, bastık. Bizim adamlarımızı da dövdüler demişler. Orada 8-9 kişi vardı, 1-2’si benim gibi yaşlıydı, ben bunları dövün desem ya da hiç sesimi çıkarmasam bunları orada adamakıllı döverlerdi. Ama benim yaptığım şey, ‘Dokunmayın, kendileri çıksın dışarıya’ diyerek arkadaşları dışarıya çıkarmak istedik. Onlara da çıkın dışarıya diyorum ama dışarıya çıkmıyorlar. Sağı solu çekeceğiz diye uğraşıyorlar. Hatta şunu da yapıyorlar. Konuşuyor, kayda alıyor devamlı, o kayda alırken de sanki kendisine saldırılıyormuş gibi, vurulup kırılıyormuş gibi ona karşılık bir cevap veriyormuş gibi davranıyor. Yani bir senaryo yazıyor orada. Bu adamların nereden geldiğini de bilmiyorum açıkçası, bunları da öğreneceğiz, gereğini yapacağız. Benim hakkımda yazdıklarıyla ilgili olarak biraz sonra ya da yarın cumhuriyet savcısına gidip şikayetimi bildireceğim. Ayrıca bu hakaret teşkil eden, iftira teşkil eden ve onurumuzu zedeleyen kısımları içinde tazminat davası açacağım. İl Başkanımızın halası vefat etti, cenazeye İstanbul’a gitti, o da olacaktı. Arkadaşlarımızın burada bulunmasının ne manaya geldiğini artık sizler anlıyorsunuzdur. Artık teşkilat bizim yanımızda mıdır, değil midir, bizim nasıl insan olduğumuzu biliyor mu, bilmiyor mu bunların cevabını buradan görüyorsunuz.”
“MUHABİRLERİN TELEFONLARINI POLİSLER DE SUÇ DELİLİ OLARAK ALDI”
“Bahse geçen haberde ‘telefonlarımızı aldılar’ diye yazmışlar. Muhabirlerin telefonlarını bizler almadık, polisler aldı. Polisler de suç delili olarak aldı telefonları. Oda özel bir odadır. Sizler biliyorsunuzdur. Bugüne kadar hiçbiriniz orada toplantı yaparken, konuşurken içeriye girmediniz. Ne yaptınız, izin istediniz ya da ben dışarıya çıkıp öyle görüştük. Herkes bilir ki benim şuanki ikametgahım Kastamonu Öğretmenevi’dir. Benim burada olduğumu herkes bilir. Herkesle de görüşmelerimi böyle yapar, bazılarıyla içeride, bazılarıyla dışarıda görüşürüm. Burada özel hayatın gizliliği ihlali suçu burada oluşmuştur. Bizim açımızdan hakaret vardır. Bunlar polis kayıtlarında var, telefonlarında da var. Telefonları zaten polis suç delili olarak aldı. Milli Eğitim Müdürü de burada yoktu, adamların ne kadar yalancı olduğu buradan anlaşılıyor. Gariban adamı da işin arkasına almak istiyorlar. Onunla da bir hesapları var belki de bilemiyorum. Burada dışarıda koridorlarda birisi konuşmuş, birisi de çekmiş kendisi. Poliste niye burada adam kendi kendisine telefonla konuşuyor, kayda alıyor, yayın yapıyor. Onu anlayamadım, yani ona polisin müdahale etmesi gerekiyordu. Öğretmenevinin geneli umuma açık bir yer değil. Herkes buraya girip çıkamaz. Kaldı ki bizim olduğumuz odaya hiç kimse giremez. Oraya bizler giriyoruz sadece, bizden başkası girmez. Buraya ilçe başkanlarımız gelir, belediye başkanlarımız gelir, il başkanımız gelir, genel sekreterimiz gelir, bunlarla bizler görüşmeler yaparız. Hatta akşam Cide İlçe Özel İdare Müdürü de geldi, Cide’nin meselelerini konuşuyorduk onların geldiği sırada. Vatandaşın hepsiyle görüşüyoruz, sorunlarını dinliyoruz. Onun için kullanıyorum burayı zaten.”