“Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” diyen Kılıçdaroğlu’na HDP’den yanıt
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ‘icraat beklediklerini’ söyledi. Sancar, “Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de demokrasinin gerçek anlamda kurulamayacağına ilişkin bir mesaj olarak değerlendiriyorum” dedi.
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’a konuşan Sancar, milletvekilliği seçimleri için üçüncü ittifak çalışmalarının bulunduğunu ancak cumhurbaşkanlığı seçimini bütün muhalefet partileriyle belli bir zeminde müzakere etmek istediklerini söyleyerek, “Mutabakat oluşursa muhalefetin ortak aday fikrine açığız” ifadelerini kullandı.
“Somut icraat bekliyoruz”
Sancar, Kılıçdaroğlu’nun “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” sözlerine ilişkin de şu değerlendirmede bulundu: “Bunu iyi niyetli bir irade beyanı olarak görüyor, Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de demokrasinin gerçek anlamda kurulamayacağına ilişkin bir mesaj olarak değerlendiriyorum. Bu söz ilk defa söyleniyor değil. Farklı siyasi aktörler tarafından farklı bağlamlarda daha önce de dile getirildi. Maalesef gerekleri yerine getirilmedi, sözde kaldı. Kamuoyu, böyle bir beyan üzerine Kılıçdaroğlu’ndan bu sözlerin içinin doldurulması anlamına gelecek daha somut açıklamalar, icraat ya da program vaatleri bekler. Bizler de bekliyoruz.”
“Öcalan’ın ne düşündüğünü kamuoyu bizzat kendisinden öğrensin”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İmralı’daki Demirtaş’ın açıklamalarından rahatsız” sözlerine ilişkin de konuşan Sancar, “Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı, HDP’yi karıştırmak, seçmenimizin kafasında soru işaretleri yaratmak, hem muhalefet partileri ile HDP hem de muhalefet partilerinin kendi arasında çeşitli ayrıştırıcı tartışmalar yaratmak istiyor olabilir. Bu seçeneklerin hepsi hakkında yorumlar ve değerlendirmeler yapılıyor, doğruluk payları da olduğunu kabul ediyoruz. Kürt sorununa demokratik çözüm arayışının seçimler için araçsallaştırılması ve manipüle edilmesi siyaseten, hukuken ve ahlaken asla kabul edilemez. Erdoğan’ın yaptığı şey budur. Abdullah Öcalan daha önceleri avukatlarıyla görüşebiliyordu, şimdi görüşemiyor. Cumhurbaşkanı, madem bu meseleyi ve Öcalan’ın sözlerini kamuoyuna aktaracak kadar önemli görüyor, o zaman avukatlarıyla ve gerekiyorsa bağımsız heyetler aracılığıyla görüşmeler yapılmasının önü açılsın. Öcalan’ın ne düşündüğünü kamuoyu bizzat kendisinden öğrensin” dedi.