İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, maktul Cemal Kaşıkçı ile müşteki Hatice Cengiz’in Mayıs 2018’de tanıştıkları ve evlenmeye karar verdikleri, ikilinin nikah randevusu ve evlilik işlemleri yapmak üzere 28 Eylül 2018’de Fatih Belediye Başkanlığına gittikleri anlatıldı.
Maktulün Suudi Arabistan uyruklu olması ve bu nedenle yabancı vatandaşların ülkesinden bekar olduğuna ilişkin alınması gereken belgenin eksik olması nedeniyle başvurularını yapamadıkları ifade edilen gerekçeli kararda, çiftin resmi belediye prosedürünün gereklerini yapmayı tercih ederek 29 Eylül 2018’de saat 10.00 sıralarında Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğuna gittikleri kaydedildi.
Kararda, yolda tedirginliği devam eden Kaşıkçı’nın cep telefonlarını nişanlısına verdiği, yaklaşık 1 saat sonra dışarı çıktığı, Cengiz’e kendisini içerde çok iyi karşıladıklarını ve olumlu yaklaştıklarını söylediği aktarıldı.
Maktulün konsolosluktaki görevliye Londra’ya gideceğini, en geç saat 12.00’de çıkması gerektiğini ve 4 gün sonra tekrar geleceğini söylediği, görevlinin ise işlemlerin yetişmeyeceğini ve belgeyi dönüşte alabileceğini bildirdiği bilgisine yer verilen kararda, maktulün sonrasında Londra’ya seyahat etmek üzere Türkiye’den ayrıldığı belirtildi.
Kararda, maktulün Londra’dan döndükten sonra evlilikle ilgili belgeyi almak üzere nişanlısıyla yeniden konsolosluğa gittiği, müşteki Cengiz’in, nişanlısının uzunca bir süre içerden çıkmaması üzerine ihbarda bulunması ve Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü Levent Polis Merkezi Amirliği tarafından ihbar konusu olayın bildirilmesiyle soruşturmaya başlandığı bilgisine yer verildi.
– “Bir kişinin aynı suçtan iki defa yargılanmasının mümkün olmaması ilkesi”
Kararda, Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayıyla ilgili Suudi Arabistan ülkesinde bir soruşturma veya kovuşturma olup olmadığının sorulduğu anlatılarak, “21 Mart’ta gelen cevabi yazıda bir kişinin aynı suçtan iki defa yargılanmasının mümkün olmaması yasal ilkesine göre davanın Suudi Arabistan’daki yargı makamlarına devredilmesi, davanın devri durumunda dava ve davadaki iddiaların değerlendirilerek sonucundan Türk adli makamlarına bilgi verileceği belirtilmiştir.” ifadeleri yer aldı.
Türkiye’de cezai konularda uluslararası adli iş birliğinin 6706 Sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’nda düzenlendiği bilgisi verilen kararda, dava dosyasının Suudi Arabistan adli makamlarına devri konusunda Adalet Bakanlığından görüş sorulduğu, gelen cevabın olumlu olduğu bildirildi.
– “Yakalama emirleri ve kırmızı bülten kararları yerine getirilemedi”
Gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Sanıklar hakkında çıkarılan yakalama emirleri ve kırmızı bülten kararlarının, sanıkların Suudi Arabistan vatandaşı olmaları ve Türkiye’de yerleşik adreslerinin bulunmaması nedeniyle uzun süredir yerine getirilemediği anlaşılmıştır. Suudi Arabistan adli makamlarınca davanın devrinin istendiği, devir durumunda dava ve davadaki iddiaların değerlendirilerek sonucundan Türk adli makamlarına bilgi verileceğinin bildirildiği ve Adalet Bakanlığından da olumlu görüş alındığı gözetilerek, kamu davasının durmasına ve dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devredilmesi şeklinde hüküm kurulmuştur.”