Bozkır keleri Dersim’de kayıt altına alınacak
Duygu KIT/DERSİM
Munzur ve Pülümür vadileri ile zengin bir biyocoğrafyaya sahip olan Dersim aynı zamanda Türkiye’nin en büyük milli parklarından olan Munzur Vadisi Milli Parkı ile birçok yaban hayvanı ve bitki çeşidine ev sahipliği yapıyor. Dersim’de şu ana kadar literatür kaydı olmayan Bozkır Keleri, Deniz Er ve Tunceli Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi çalışanı Azat Özel tarafından görüntülendi.
Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı’nda görev yapan profesör doktor Mehmet Zülfü Yıldız ile Bozkır kelerinin Dersim’deki varlığına ilişkin görüştük. Bozkır kelerinin ülkenin neredeyse yüzde kırkında dağılış gösterdiğini belirten Yıldız, Dersim’deki kaydı da ülkemizde şu ana kadar bilinen noktalar arasında en kuzey dağılış noktasını oluşturduğunu belirtti. Prof. Dr. Yıldız kayda ilişkin şunları paylaştı:
“Tunceli şu ana kadar Bozkır kelerinin literatür kaydı olmayan bir alan”
“Bozkır keleri Agamidae familyası dediğimiz Kaya kertenkelelerinden bir tür aslında. Bu tür diğer familya üyelerinde olduğu gibi kayalara değil de bozkır habitata adapte olmuştur. Yaşadığı ortamlar genelde bozkır habitatlardır. Genellikle çöl ve yarı çöl ortamlarda hafif çalılıklı olan ortamlarda bulunuyor ve genelde bulunduğu zeminin rengini alıyor. Bu nedenle onları görmemiz fark etmemiz zor olabiliyor. Bir de davranışından dolayı bazen görülmesi zordur. Şöyle ki ilk etapta hareket etmediği için onu fark edemiyorsunuz çünkü sırt rengi ile bulunduğu ortamın rengi birbirine çok uyumlu. Bazen de biraz hareket edip koştuktan sonra bir yerde sabit kalıyor ve gözden kaybolabiliyor. Onun orada olduğunu biliyorsunuz ama hareket etmedikçe onu fark edemeyebiliyorsunuz. Aslında ülkemizde İç Anadolu Bölgesi, Doğu Akdeniz Bölgesi Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nun bir kısmında dağılış gösteren bir türdür. Ülkemizin güney kesimlerinde bu bozkır habitatlar biraz daha fazla olduğundan Bozkır keleri de güney kesimlerinde daha çok bulunuyor. Tunceli şu ana kadar literatür kaydı olmayan bir ilimiz, yani halk tarafından, orda yaşayan insanlar tarafından mutlaka görünüp biliniyordur ama bilimsel olarak literatüre girmemiş bir alan. Dağılışının en kuzey noktasını oluşturuyor. Tunceli’de de bozkır habitatlar olduğundan dolayı hayvanın gelişebileceği uygun habitatlar var. Ülkemiz bulunduğu coğrafik konum itibarıyla çok zengin bir biyocoğrafyaya sahip. Ve hala yeni kayıtlar, yeni türler bulunuyor. Bu çalıştıkça artacaktır. Sürüngen konusunda ülkemizde çalışan insan sayısı da çok sınırlıdır. Bundan dolayı hala ülkemizin tamamında tüm türlerin dağılışını yüzde yüz oranında bilemiyoruz.”