ÖZGÜR ÜLKE- Konya Seydişehir T Tipi Cezaevi’nde baskı ve işkenceye maruz kaldıklarını kaydeden 6 tutuklu, iki gün önce süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladıklarını duyurdu.
Seydişehir Cezaevi’nde açlık grevine başlayan tutuklularla görüşen Avukat Abdurrahman Karabulut, tutuklular, taleplerinin karşılanmaması durumunda süresiz açlık grevini ölüm orucuna çevireceklerini beyan ettiğini söyledi.
Konya Seydişehir T Tipi Cezaevi’nde baskı ve işkenceye maruz kaldıklarını kaydeden 6 tutuklu, iki gün önce süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladıklarını duyurdu. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Abdurrahman Karabulut, gerek derneklerinin gerek ise açlık grevine başlayan tutuklu yakınlarının müracaatı üzerine dün cezaevine gitti. Açlık grevine başlayan tutuklular saat 11.30’da başlayan ve 14.00’da sonlanan görüşme gerçekleştirdiğini belirten Karabulut, hücrede tutulan Ş.F., D.A., Ö.K. ile M.A., C.D., R.E., Y.U. ve hastalığı nedeniyle revirde kalan M.A. görüştüğünü dile getirdi.
GÖRÜŞME İÇERİĞİ VE TALEPLER
Tutukluların taleplerinin karşılanmaması durumunda eylemi ölüm orucuna dönüştüreceklerini ifade ettiklerini aktaran Karabulut, “Tutuklu, hükümlülerin talepleri insanlık onuruna yakışmayan, ayakta tek sıra halinde sayıma son verilmesi ve hücrelere dağıtılan arkadaşlarının koğuşlarına tekrar geri gönderilmesidir. Prensip olarak asla sayıma karşı değiller, ancak insan onuruna yakışır bir sayım tarzını cezaevi idaresinden talep etmektedirler. Aylarca tutukluların bu taleplerini yazılı ve sözlü olarak tüm kurumlara ifade etmelerine rağmen maalesef talepleri karşılanmamış, sonuç olarak süresiz açlık grevi eylemine başlamışlardır” dedi.
KÖTÜ MUAMELE VE İŞKENCE
Görüşme esnasında tutukluların tümünün, özellikle birlikte tek koğuşta iken ayakta sayıma itiraz etmeleri üzerine gardiyanlarca darp edildiklerini vurguladıklarını belirten Karabulut, tutukluların, zorla ayağa kaldırma şeklinde işkence ve kötü muamele ile karşı karşıya kaldıklarını söylediklerini aktardı. Bu esnada tutuklulardan Y.U.’nun burnunda zedelenme ve kanama olduğu bilgisini paylaşan Karablut, tutuklulardan Ş.F.’nin hücre cezası olmadığı halde hücrede tutulduğunu belirtti. Karabulut, tutuklular, başgardiyan E., ikinci müdür H., özellikle A. olarak isimlerini bildikleri gardiyanlar tarafından hakaret ve tehditlere maruz kaldıklarını ifade etti. Birçok tutuklunun dün itibari ile telefon görüşmeleri olduğu halde görüşmelere çıkarılmadığını belirten Karabulut, tutuklulara ancak Cuma günü telefon görüşüne çıkartılacaklarının söylediğini kaydetti.
‘İNCİL VERİLMEMİŞ’
Cezaevindeki tutuklu M’nin astım hastası olduğu halde hücrede tutulduğunu ifade eden Karabulut, “Tutuklu R.E’nin boyun fıtığı olduğu halde zor kullanarak ayakta sayım yaptırıldığı ifade edildi. Şu ana kadar iki günde her bir tutuklu için 5’er kez asılsız ve usulsüz soruşturmalar açılmış, henüz hiç bir soruşturma sonuçlanmamıştır. Bu keyfi soruşturmalar ile infazlar yakılmak istenmekte, aile görüş hakları elinden alınmak istenmekte olduğunu ifade ediyorlar. ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ şeklinde atılan sloganları farklı şekilde tutanaklara geçirip ‘yaşasın Kürdistan’ şeklinde değiştirip yalan, usulsüz tutanaklar tutulduğunu beyan etmektedirler. Daha önce açılan soruşturmalarda bir kısım tutukluların infazları yakılmıştır. Sınırsız sayıda kitaplar verilmesi gerekirken ayda 5 kitap verilmektedir. Ayrıca tutuklulardan Ö.K.’nin, Müslüman olduğu gerekçesi ile İncil kitabının elinden alındığını ifade edildi” şeklinde konuştu.
‘ÖLÜM ORUCUNA ÇEVİRECEKLER’
Gardiyanların “oğlum’ şeklindeki hitapların tutukluları incittiğini kaydeden Karabulut, şunları söyledi: “Tutukluların bu hukuksuzluklara karşı, cezaevi müdürlüğü, infaz hakimlikleri, ağır ceza ve cezaevi savcılığına yapılan tüm müracaatların reddedilmesi, tüm birimlerin aynı amaç doğrultusunda paralel hareket ettiklerini göstermektedir. Tüm olanları tutuklu ve hükümlülerden dinledikten sonra etkin bir şekilde açlık grevine son vermelerini, siyasi ve hukuki her türlü girişimde bulunacağımızı söylememe rağmen taleplerinin karşılanmaması durumunda süresiz açlık grevini ölüm orucuna çevireceklerini ısrarla beyan etmişlerdir.