Çardaklı köyünde HES tahribatı, köylüler huzursuz
Duygu KIT/DERSİM
Edindiğimiz bilgilere göre Murat mezrasında toplam olarak 40 km uzunluğunda HES borusu patlıyor. Borular plastik olup toprak altından HES’in toplama havuzuna uzanan bir hatta yer alıyor. Köylüler borunun suyun basıncından dolayı patlamış olduğunu söylerken, şirket sahipleri ise heyelan sonucu patlamış olduğunu iddia etmekte. Patlamada mezrada bulunan evler, meyve ağaçları, bahçeler, suyun şiddetiyle zarar görmüş durumda. Kaymakam, ilçe jandarma ve AFAD’ın incelemelerde bulunduğu alanda köylüler hem zararlarının karşılanmasını talep ediyorlar hem de HES’in köylerinden gitmesini.
“Bu yapılan zulüm HES’in zulümüdür”
Konuya dair Çardaklı köyü sakinleri ile görüşerek bilgi aldık. Çardaklı köyü Orum mezrasında ikamet eden Nurali Hayrani, yıkımın heyelandan değil doğrudan HES borusunun patlamasından kaynaklandığını ve aynı gün alelacele yağmurda patlak yerin doldurulduğunu söyleyerek şunları iletti: “Bu heyelandan kaynaklı değil direkt HES borusunun patlamasından kaynaklo bir felakettir. Bunların alelacele orayı örtmesi bir kere yasal değil. Merkez köyün içinden bir dere geçiyor orayı doldurmuş olduğu gibi. O su başka yerden akmış olsaydı merkez köy olduğu gibi gitmişti. Bundan dört sene önce de HES’in havuzu patladı. Ben şikayetçi oldum, dava açtım. Kimse yanımda durmadı. Masraf çoktu benim de o zaman maddi olarak gücüm yoktu. Davamı geri çektim. Kendi doğasına, toprağına sahip çıkmayan benim için insan değildir. Doğa hepimizin değeri çünkü. 2019 yılında buraya bakanlık tarafından Çardaklı köyü ve Düzali mezrasına çivi çakılmaz heyelan bölgesi denilmiş. 2019 yılında rapor verildiğinde bu HES’in kapanması gerekirdi. HES bizim bura için felaket. Çardaklı köyü HES tehdidi altında. Bir sürü köy HES’in güzergahı altında. Bir şey daha olsa köylerin hepsi gider. Bu HES’i burdan yollamak istiyoruz.”
“HES’e başından beri karşıyız”
İsmini vermek istemeyen bir köylü, “Biz HES’e baştan beri karşıyız. Dağımızı, taşımızı, ovamızı her şeyimizi tarumar etti. Bizim köyümüz dokuz mezradan oluşuyor. HES köyümüzün tam içinden geçiyor. Burda hayvancılık ve tarımla geçiniyoruz. Hayvanlar ve yetiştiricilik için de dezavantajlı bir durum HES. Köyümüz taşlık, HES sebebiyle kayalar sürekli yuvarlanıp üstümüze geliyor. Biz HES’in hiç faydasını görmedik ama zararını çok gördük. Bizim şu anda amacımız zararımızın karşılanması. Bunu istiyoruz.” dedi.
Avukat Barış Yıldırım: “Suç duyurusunda bulunacağız”
Olaya ilişkin görüşlerini aldığımız çevre aktivisti avukat Barış Yıldırım suç duyurusunda bulunacaklarını ileterek, “2000’li yılların başında inşa edilen HES projesinin borusu gece vakti patladığı bilgisini aldık. Muhtemelen eski bir boru olduğu için zamanla aşınma da olmuştur. Sabaha karşı köylüler tarafından durum bildirilince gidip gerekli müdahaleyi yapılıyor. Sonuç olarak mezrada iki tane ev ağır hasar görüyor. Ama şöyle bir sıkıntı var. Maalesef bu HES projeleri ilgili mevzuat hükümlerine denetlenmediği için böyle sıkıntılar meydana geliyor. Daha önce Erzurum’un Tortun ilçesinde benzer bir hadise olmuştu. Ondan önce Karadeniz’de olmuştu. Yerleşim yerleri olduğu için yaşam hakkı açısından çok ciddi ihlaller meydana gelebilir. Bu bakımdan suç duyurusunda bulunacağız. Erzincan’ın tamamı topografik olarak heyelana maruz bölge mahiyetindedir. Dolayısıyla o boruların herhangi birinin patlaması halinde meydana gelebilecek sel pek çok yaşam alanını, köyü, kasabayı, ilçeyi etkileyebilecek potansiyele sahip.” dedi.
İddialara ilişkin görüş almak istediğimiz HES şirketi yetkililerine ise ulaşamadık.