ÖZGÜR ÜLKE- Dünyada çok sayıda kişinin ölümüne sebep olan koronavirüs ile ilgili Yeni Akit gazetesi meseleyi kendi açısından ele aldı.
“Koronavirüs salgınında hayatını kaybeden bir Müslüman şehit sayılır mı?” diye soran Yeni Akit, veba salgınında ölenlerin şehit sayıldığını belirterek ipucu verdi.
“Dünyada daha önce çaresiz bulaşıcı hastalıklar hakkında Peygamber Efendimiz’in (ASM) söylediği hadisler en azından merak edenler için fikir veriyor,” diyen Yeni Akit veba örneğini şu ifadelerle sundu:
“Taun (Veba/Kara ölüm) Yersinia pestis isimli bakteri tarafından meydana getirilen, öncelikle vahşi kemirgenleri etkileyen, insanlara ve diğer hayvanlara pirelerle yayılan, bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. “Taundan/Vebadan ölen şehittir” hadisinin anlamı nedir?
Hz. Âişe’den -radıyallahu anh- rivâyet edildiğine göre, kendisi Resûlullah’a -sallallahu aleyhi ve sellem- tâun hastalığını sormuş, o da şöyle buyurmuştur:
“Tâun hastalığı, Allah Teâlâ’nın dilediği kimseleri kendisiyle cezalandırdığı bir çeşit azaptı. Allah onu mü’minler için rahmet kıldı. Bu sebeple tâuna yakalanmış bir kul, başına gelene sabrederek ve ecrini Allah’tan bekleyerek bulunduğu yerde ikâmete devam eder ve başına ancak Allah ne takdir etmişse onun geleceğini bilirse, kendisine şehit sevabı verilir.” (Buhârî, Tıb 31; Ayrıca bk. Buhârî, Enbiyâ 54; Kader 15; Müslim, Selâm 92-95)”
“İsyan etmeyin”
Yeni Akit, haberinde “İşte bu inanç ve uygulama içinde bulunan ve tâun sebebiyle vefat eden mü’min, şehid muamelesi görecektir. Nitekim Peygamber Efendimiz “Tâundan ölen şehittir” (Müslim, İmâre 166); “Tâun, her Müslüman için şehitliktir” (Buhâri, Cihâd 30, Tıb 30) buyurmuştur. Çünkü şehid, Müslümanları tehlikeden korumak maksadıyla düşmanla çarpışırken can veren kişi olduğuna göre, böylesine bulaşıcı ve amansız bir hastalığa sabredip öteki Müslümanlara bulaşmaması için gayret eden, yani Müslümanları bu hastalıktan korumak için savaşan kişi de aynı şekilde şehid sayılır,” ifadelerine yer verdi.
Yeni Akit ayrıca “Böylesi bir durumda yapılacak iş, isyan etmeden ecrini Allah’tan beklemek, kendini Cenâb-ı Hakk’a teslim etmektir,” ifadelerini de kullandı.