Van Haber
Özgün ve tarafsız haberin adresi

İDDİA: ABD, Rusya ve İsrail Suriye’nin geleceği için anlaştı,Kürtler için ne öngürülüyor?

1.975

ÖZGÜR ÜLKE- Suriye’de 9 yıldır süren iç savaş ve Ortadoğu’daki siyasi konjonktürle ilgili bir analiz yayımlayan Hawar Haber Ajansı (ANHA), ABD, Rusya ve İsrail’in Suriye’nin geleceği konusunda anlaşmaya vardığını yazdı.

Analizde “2019 yılında Kudüs’te üçlü güvenlik zirvesinde buluşan ABD-Rusya-İsrail’in yeni Suriye senaryolarında İran’ın yer almaması konusunda mutabık kaldığı, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin son açıklamaları ile netlik kazandı. Jeffrey, Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamalarda ülkesinin, İsrail’in Suriye’deki İran askeri noktalarını hedef alan saldırılarını diplomatik ve lojistik olarak desteklediğini ifade etti. Jeffrey ayrıca Rusya hariç, Türkiye, İran ve ABD de dahil olmak üzere, 2011’den önce bulunmayan tüm yabancı güçlerin Suriye’den çıkması gerektiğine dikkati çekti” ifadelerine yer verildi.

ANHA’da yayımlanan analiz şöyle:

2019 yılında Kudüs’te üçlü güvenlik zirvesinde buluşan ABD-Rusya-İsrail’in yeni Suriye senaryolarında İran’ın yer almaması konusunda mutabık kaldığı, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin son açıklamaları ile netlik kazandı.

Jeffrey, Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamalarda ülkesinin, İsrail’in Suriye’deki İran askeri noktalarını hedef alan saldırılarını diplomatik ve lojistik olarak desteklediğini ifade etti. Jeffrey ayrıca Rusya hariç, Türkiye, İran ve ABD de dahil olmak üzere, 2011’den önce bulunmayan tüm yabancı güçlerin Suriye’den çıkması gerektiğine dikkati çekti.

‘RUSYA VE ABD ARASINDA YENİ ANTLAŞMA’

Jeffrey’in açıklamaları Suriye ve dünya kamuoyunda yeni tartışmalara kapı açtı. Çok sayıda yorumcu Rusya hariç diğer güçlerin Suriye’den çıkması yönündeki açıklamanın yeni bir ABD-Rusya anlaşmasına işaret ettiğine dikkat çekti.

Bu anlaşmaya göre İran’ın tüm güçlerinin Suriye’den çıkarılacağı ve Suriye iktidarının da kalıcı olacağı yorumları yapılıyor. Jeffrey’in bu açıklamaları aynı zamanda İsrail uçaklarının Suriye’deki İran üslerini bombaladığı bir sırada gelmesi ise dikkat çeken bir diğer nokta. Zamanlama aynı zamanda İran’a, “Suriye’de yerin yok” mesajını mı veriyor yorumlarına neden oldu.

Rusya, ABD ve İsrail’i memnun etmek için acilen İran’ı Suriye’den çıkartmak istiyor. Aynı zamanda Suriye’de büyük bir ekonomik krize neden olan yaptırımların kaldırılması için de ABD ve İsrail’i memnun etmek zorunda. Rusya’nın atacağı adımlarla Suriye hükümeti Arap yarım adasından destek elde edebilir.

Bu nedenle Rusya, İran’a yapılan saldırılara sessiz kaldı. Saldırıların Rusya’nın koordinesinde yapılmış olması da uzak bir ihtimal değil. Moskova sadece saldırılara değil İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett’in “İsrail, İran’ın Suriye’deki varlığını sınırlamak değil sonlandırmak istiyor” açıklamasına da sessiz kaldı.

‘İRAN SURİYE’DE İNFAZ MI EDİLİYOR?’

Projeksiyonları yeniden 1970’den beri Suriye’yi yöneten İran destekli Esad ailesine çevirmek önemli. Zira, İran destekli Ramî Mahluf, Suriye’de Rusya darbesine maruz kaldı. İsrail Ha’aaretz gazetesine göre Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kuzeni ve Suriye ekonomisinin büyük iş insanlarından olan Rami Mahluf, Esad’a 3 milyar dolar vermeyi reddettiği için Rusya tarafından çocuklarının Dubai’deki lüks yaşamlarının görüntüleri yayınlandı. Bu da Esad için Mahluf’tan intikam alma fırsatı yarattı.

Birkaç gün önce bir basın toplantısında yeniden konuşan James Jeffrey, bir kez daha İran güçlerinin Suriye’den tamamen çekilmesi gerektiğini ifade etti. Jeffrey’in açıklamalarını Putin’in stratejisinden ayrı değerlendirmek eksik kalmasına neden olur. ABD’nin en büyük sorunu ise Suriye’deki askeri güçlerini ne zaman ve nasıl çekeceğidir. Rusya da İdlib’de Türkiye ve cihatçılara el uzatmak için en uygun zamanı bekliyor. Tüm bu denklemde Trump yönetimi Suriye’de doğrudan bir ABD-Rusya savaşı yerine Suriye’den çekilmeyi doğru seçenek olarak buluyor.

‘ABD VE RUSYA ARASINDAKİ ILIMLI HAVANIN KAYNAĞI’

Jeffrey’in yaptığı açıklamalar ile Rusya’nın Suriye’deki varlığını meşrulaştırması ABD ve Rusya arasındaki ılımlı havayı gösterdi. Bu ılımlı havanın 24 Haziran 2019’da Kudüs’te gerçekleştirilen üçlü (ABD-Rusya-İsrail) güvenlik zirvesinden kaynaklandığı aşikardır. Güvenlik zirvesinin ardından İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve James Jeffrey’in açıklamalarının birbirine benzer olması dikkatlerden kaçmadı. Netanyahu, güvenlik zirvesini tarihi olarak nitelendirerek, her üç devletin Suriye’nin güvenliğinin sağlanması konusunda mutabık kaldığını açıklamıştı. Bu mesaj güvenlik zirvesine katılan üç ülkenin ortak kararıydı. Bu kararın yanında alınan bir diğer önemli karar da 2011’den sonra Suriye’ye giren yabancı güçlerin Suriye’den çıkarılması. Netanyahu, Ortadoğu’nun güvenliği için ortak amaçları olduğunu iddia etmişti.

‘ABD VE RUSYA ARASINDA GÖRÜNMEZ BAĞ’

ANHA’ya değerlendirmelerde bulunan Siyaset Bilimci Mereh El Biqaî, Jeffrey’in son açıklamalarının ilginç olmadığını vurguladı. ABD ve Rusya arasında Suriye konusunda görünmez bir bağ olduğunu belirten Biqaî, “Suriye’deki hegemonya konusunda özellikle anlaştıkları Jeffrey’in açıklamalarından da net olarak anlaşılıyor. Suriye’de alınacak kararlar tek başına Jeffrey’in elinde değil. Bazı güçlü devletlerin orduları da sahada bulunuyor” dedi.

DİĞER HABERLER
maksibet giriş maksibet film hd izle film izle film hd izle şutbet giriş şutbet oslobet giriş oslobet betmoris giriş betmoris elexusbet giriş favorislot elexusbet giriş