Van Haber
Özgün ve tarafsız haberin adresi

Şiddet gören kadına: Evine git, sığınaklar daha kötü

25

ÖZGÜR ÜLKE- Mor Çatı Vakfı tarafından hazırlanan “Koronavirüs Salgını Süresince Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İzleme Raporu” yayımladı. Rapora göre, kadınların erkek şiddetinden korunmak için başvurduğu mekanizmalar hiçbir çözüm sunmadan, alternatif yaratmadan veya görev ihmaliyle kadınları geri çeviriyor. Bu süreçte kadınlar, fiziksel şiddete uğradıklarına dair darp raporu olmadan sığınağa alınmıyor, kolluk kuvvetleri tarafından yanlış ve eksik yönlendiriliyor.

Raporu Gazete Duvar’a değerlendiren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Gönüllüsü Selime Büyükgöze, kadına şiddeti önlemekle yükümlü olan kurumların görevlerini ihlal ettiklerinde hiçbir yaptırımla karşılaşmadıklarını belirterek şöyle konuşuyor: “Bu ihlallerin olabilmesini sağlayan iki şey var. Birincisi kadına yönelik şiddetle mücadelenin Türkiye’nin ana gündemlerinden olmaması. Mesela şu anda pandemiyle mücadele bir devlet meselesi ama kadına yönelik şiddetle mücadele bir devlet meselesi hiç olmadı. Tam da bu nedenle uygulayıcılar bundan güç alıyorlar ve yasayı uygulamazlarsa başlarına hiçbir şey gelmeyeceğini biliyorlar. İkinci neden ise kuşkusuz erkek egemen sistem. Kadınlara yönelik cinsiyetçi tutum ve erkekleri koruyup kollayan yaklaşım çok yaygın. Bu nedenle böyle kötü uygulamalar, ihlaller görmeye devam ediyoruz.”

POLİS: HELE BİR ÇIKSIN SONRA BAKARIZ

Selime Büyükgöze

Aksak işleyen kadına şiddetle mücadele mekanizmalarının Covid-19 salgını sürecinde daha erişilmez bir hale geldiğini belirten raporda, bu tablodan dolayı kadınların çaresizlikle karşı karşıya kaldıkları vurgulanıyor. Bununla beraber, yaklaşık 90 bin kişiyi kapsayan infaz düzenlemesiyle, şiddet faillerinin de tahliye edilmesi kadınların endişesini arttırıyor. “Bu durumda bazı kadınlar can güvenliği tehdidi hissedebiliyorlar” diyen Selime Büyükgöze, Mor Çatı’ya ulaşan bir şiddet mağdurunun durumunu şöyle anlatıyor:

“İnfaz Yasası eşe karşı suçları içermiyor biliyorsunuz. Ama eski eş ve partner olduğunda yani şiddet uygulayanla kadın arasında akrabalık durumu olmadığında failler dışarı çıkabiliyor. Aynı zamanda şantaj, hakaret gibi suçları eşe karşı işlemiş olanlar da çıkacaklar. Kadınlar, hali hazırda şiddete maruz kaldıklarında ne yapabilirlerse burada da aynısını yapma hakkına sahipler. Mesela dün tam da bu nedenle bir kadın bize ulaştı. Eski kocası, bu yasayla serbest kalacağı için can güvenliği tehdidi duyduğunu ve bu nedenle de koruma ve gizlilik kararı talep ettiğini söyledi. Polis ise ‘Hele bir çıksın sonra bakarız’ diyerek bu talebi reddetti. Burada aslında şunu konuşmak lazım: Bizim hiçbir zaman cezalar artırılsın, insanlar sonsuza dek cezaevinde kalsın diye bir talebimiz yok çünkü bu bir yandan bir insan hakları meselesi. Ama mühim olan şey, kadınları korumak için zaten var olan tedbirlerin gerektiği gibi uygulanıp uygulanmadığı.”

‘BAKANLIK, KANUNU İHLAL EDİYOR’

Rapor, Covid-19 salgının başlamasıyla kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarında ciddi aksaklıklar yaşandığına dikkat çekiyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu süreçte can güvenliği tehdidi olmayan kadınların sığınaklara kabul edilmeyeceğini ve sığınağa kabul için darp raporu isteneceğini açıklamıştı. Mor Çatı Vakfı’nın hazırladığı raporda, söz konusu düzenlemeyle 6284 sayılı Kanun ve Kadın Konukevlerinin Açılması ve İşletilmesi Hakkındaki Yönetmelik ihlal edildiği belirtiliyor. 6284 sayılı Kanun’da sığınaklar şöyle tanımlanıyor: “Fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ve sözlü istismara veya şiddete uğrayan kadınların, şiddetten korunması, psiko-sosyal ve ekonomik sorunlarının çözülmesi, güçlendirilmesi ve bu dönemde kadınların varsa çocukları ile birlikte ihtiyaçlarının da karşılanmak suretiyle geçici süreyle kalabilecekleri yerler.”

Kolluk kuvvetleri ve Şiddet Önleme İzleme Merkezleri (ŞÖNİM), kadınlara kalacak yer için yönlendirme yapmıyor. Raporda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın salgın süresince kadına yönelik şiddetle mücadele için bütünlüklü bir acil eylem planı olmadığı vurgulanıyor.

Karşılaşılan bir başka ihlalse sığınmaevine kabullerde, ikamete bakılıyor olması. İkameti başka bir ilde olan kadınlar sığınağa alınmıyorlar. Ayrıca kadınlar, sığınak talepleri için en çok başvurdukları kolluk birimlerinde yanlış bilgilendiriliyor ve salgın bahane gösterilerek caydırıcı ve kötü uygulamalara maruz kalıyor. Polis, kadınları başından savmak için “Virüs var, her gün 15 işi geliyor uzak durun kimin ne olduğunu bilmiyoruz” gibi ifadeler kullanıyor. Hatta daha da ileri giderek, “Şikayetten vazgeç, evine git veya arkadaşına git, sığınaklar kapalı, sığınaklar daha kötü” gibi sözler söylüyor. Bu süreçte başvuranlardan edinilen bilgiye göre, polis 6284 sayılı Kanun ile ilgili “bunu valilik yapıyor oraya gitmeniz gerekiyor” diyerek yine yanlış bilgiler veriyor. 6284’ü sadece ikamet ettiği ilçedeki karakoldan alabileceği de yine daha önceki dönemlerde olduğu gibi kadınlara verilen yanlış ve caydırıcı bilgilere bir başka örnek.

ALO 183, MOR ÇATI’YA YÖNLENDİRİYOR

Raporda dikkat çekilen en önemli noktalardan biri, Türkiye’de hâlâ kadına yönelik şiddet özelinde bir acil yardım hattı bulunmaması. Bunun yerine tüm dezavantajlı grupların sosyal destek ihtiyaçlarına cevap vermekle yükümlü ALO 183 hattı kullanıyor. Sadece kadına yönelik şiddet konusunda destek veren bir acil yardım hattının varlığının hayati önem taşıdığını belirten raporda, şu ifadelere yer veriliyor: “ALO 183 tarafından Mor Çatı’ya yönlendirildiğini söyleyen kadınlarla dahi karşılaştık. Devlet kurumları yerine bir kadın örgütüne yönlendirmek zorunda kalıyor olmaları, çökmüş olan sistemde çalışanların çaresizliğini gösteriyor.”

DİĞER HABERLER
maksibet giriş maksibet film hd izle film izle film hd izle şutbet giriş şutbet oslobet giriş oslobet betmoris giriş betmoris elexusbet giriş favorislot elexusbet giriş