CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurmaylarıyla İdlib konusundaki son gelişmeleri ele aldı. “Biz iki büyük amaç için tezkereye ‘evet’ dedik” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Bunlardan biri terörle mücadeleydi ama ettirmiyorsun. İkincisi göçün önlenmesiydi onu da önleyemiyoruz, peki bizim askerimiz ne yapıyor orda şimdi?” diye sordu.
Ankara’daki çalışmalarını gün boyunca CHP Genel Merkezi’nde yürüten CHP lideri Kılıçdaroğlu, öğleden sonra bazı MYK üyeleriyle bir araya geldi.
İdlib’deki son gelişmelerin ele alındığı toplantıda, AK Parti grup toplantısının yansımaları da değerlendirildi.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, toplantıda Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, “İdlib’de siyasi hedef nedir? Biz hangi siyasi hedefle askerimizi orada tutuyoruz?” sorusunu gündeme getirdiği, “Biz İdlib’de ne arıyoruz? sorusunun yanıtı yoktur. Olmadığı için yanıt veremiyorlar. Bu nedenle ordu amaçsız ve sahipsiz bırakıldı. Biz iki büyük amaç için tezkereye ‘evet’ dedik. Bunlardan biri terörle mücadeleydi ama ettirmiyorsun. İkincisi göçün önlenmesiydi onu da önleyemiyoruz, peki bizim askerimiz ne yapıyor orda şimdi?” dediği aktarıldı.
Kılıçdaroğlu’nun toplantıda ‘Türkiye’nin Soçi ve Astana taahhütlerini yerine getirememekle suçlandığını’ söylediği, “Suriye’de bulunmamızın siyasi amacı nedir? Buna yanıt bekliyoruz. Biz bunu sorduğumuz için ağıza alınmayacak her türlü hakaretle karşılık veriliyor. Ben asla bu düzeye inmeyeceğim. Bu düzeyde bir karşılık vermeyeceğim ama Grup Başkanvekillerimiz her sözüne aynıyla karşılık verecektir” ifadelerini kullandığı öğrenildi.
‘Her şeye rağmen savaşa karşı barışı savunacağız’
Toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya’ya yapacağı ziyaretin de eleştirildiği belirtildi.
Suriye’de Rusya ve Suriye ordusunun kazanımlarının giderek arttığı değerlendirilen toplantıda, iktidarın Suriye’ye bir süre verdiği ancak bunun sonunda rejimin, açıklanan sınırdan daha da ileri gittiği ifade edildi.
Hükümetin sürekli olarak bir A, B ve C planından bahsettiği ancak bunların hiçbirinin ne olduğunun bilinmediği savunulan toplantıda, CHP’nin her şeye rağmen barış dilini kullanmaya ve savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceğinin altı çizildi.